Konkordato Takip yasağı ve Takip Yasağından Sonra Başlatılan Takiplerin Durumu

Konkordato Takip Yasağı

Takip yasağı, İcra ve İflas Kanunu’nda 51 ve 294. maddelerde düzenlenmiştir. Bu maddelere göre takip yasağı, geçici mühlet ile başlar. Takip yasağı süresince rehinle teminli alacaklar dışında hiçbir mühlet öncesi alacak için takip yapmak mümkün değildir. Ayrıca başlamış olan takipler de durur. Başlamış takiplerin durması için mühletin ilanı gerekmez (İlhan Postacıoğlu, Konkordato, 2. B., İstanbul 1965, s. 53; Ejder Yılmaz, İcra ve İflâs Kanunu Şerhi, 1. B., Ankara 2016, s. 1264. Örneğin bkz. 12. HD, 08.11.2005, 17059/21568 (e-uyar.com, e.t.: 14.07.2018)).

Bu yasağın istisnasını rehinle temin altındaki alacaklar oluşturur. Bu bağlamda rehinle temin edilmiş alacaklarla alakalı başlamış olan takipler devam edecektir. Ayrıca yeni takipler başlatmak da mümkün olacaktır. Ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde de rehinli malın muhafaza ve satışı mümkün olmaz.

Takipler durmuş olsa da mevcut hacizler olduğu gibi kalır. Bu hacizler, konkordatonun tasdikiyle birlikte düşer. 

Takip Yasağı Ne Zaman Başlar ve Hangi İşlemleri Durdurur?

Takip yasağı, mühlet kararıyla başlar ancak önceki takiplerdeki tüm işlemleri durdurmaz. Örneğin veznedeki para ödenir çünkü paraların ödenmesi bir icra takip işlemi değildir. Takip yasağı, icra takip işlemlerini durdurur. Bunun dışında takip talepleri, paraların ödenmesi gibi işlemleri durdurmaz veya geçersiz hale getirmez. 

Bu bağlamda icra dairesi, borçlu aleyhine takibi ilerleten işlemleri yapamaz. Örneğin ödeme emri gönderemez, borçlunun mallarına haciz koyamaz, haciz koymuş olduğu malları paraya çeviremez

Takip yasağı, ancak borçlu hakkında konkordato mühleti kararı varsa uygulama alanı bulur. Örneğin kefile mühlet verilmiş olması asıl borçlu hakkında herhangi bir takip yasağı doğurmaz. Bunun yanında takip yasağı yalnızca hakkında mühlet kararı olan borçluyu korur. Diğer müşterek borçlular veya kefiller bu takip yasağına dayanamazlar.(Kuru, İcra IV, s. 3633, dn. 175; Kuru, El Kitabı, s. 1460)

Mühlet Öncesi Başlamış Takiplerin Akıbeti

Konkordato mühletinden önce başlamış takipler, geçici mühletin başlamasıyla durur. Bunun yanında rehinle temin edilmemiş borçlar için faiz de işlemez. Bunun aksi konkordato projesinde belirlenebilir.

Geçici mühlet verilmesiyle duran takiplerdeki hacizler, konkordato projesinin tasdikine kadar düşmez. İİK 294’ün gerekçesinde de bu durum açıktır: 

Mühlet kararı devam ettiği sürece alacaklının haciz hakkı baki kalacaktır. Hacizlerin düşmesine sebep olan şey, konkordatonun tasdiki kararıdır.(İİK 294, Gerekçe)

Alacaklıların takip yasağının başlamasından önce koydukları hacizler düşmese de bu hacizler üzerine satış veya muhafaza gibi işlemler de yapamazlar. Çünkü takip yasağı, takip yapmayı değil icra takip işlemleri yapmayı engeller. Hacizli malın satılması veya muhafaza altına alınması gibi işlemler de bu yüzden yapılamaz. Burada dikkat etmek gerekir ki, geçici mühlet kararından önce paraya çevrilmiş hacizler varsa veznedeki bu paraların dağıtımını yapmak mümkündür. Çünkü paraların paylaştırılması bir icra takip işlemi değildir.

Takip yasağı başlamadan konmuş hacizler, konkordato kararının bağlayıcı hale gelmesiyle düşecektir. Yani takip yasağından önce konmuş hacizler, konkordatonun tasdikiyle düşer. Bu noktada artık borçlunun malları üzerinde bir hacizden bahsetmek mümkün değildir. Bu hüküm, 206 ncı maddenin birinci sırasında yazılı imtiyazlı alacaklar, rehinli alacaklıların rehnin kıymetini karşılayan miktardaki alacakları ve 6183 sayılı Kanun kapsamındaki amme alacakları hakkında uygulanmaz. Başka bir ifadeyle bu istisnalar kapsamında açılan takiplerdeki hacizler düşmeyecektir

İmtiyazlı alacaklarından biri de işçilik alacaklarıdır. Dolayısıyla konkordato mühletinde işçilik alacakları özel bir niteliği haizdir. Konkordato mühletinde işçi alacakları üzerine şu yazımızı da okumanızı öneririz.

Konuyla Alakalı Yargıtay Kararları

Şikâyet konusu takibin, geçici mühlet kararından önce başlatıldığı anlaşılmış olduğundan takibin durdurulması yerindedir. Ancak, mühlet kararı sonrasında; alacaklının talebi üzerine, borçlu şirketin menkul v e gayrimenkullerine yönelik haciz talebi kabul edilerek 07/02/2020 tarihinde araçlarına yine 19.02.2020 tarihinde de, taşınmazına haciz konulmuştur. Bu durumda borçlu şirket hakkında verilen mühlet kararı ile İİK 294. madde kapsamında takip durmakla, bu karar tarihinden sonra artık şirketin malvarlığı için haciz kararı verilmeyecektir. (Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 2020/8667 Esas, 2021/5103 Karar, 20/05/2021 tarihli  kararı)

Cebri icra yoluyla yapılan takibin durması için, konkordatonun tasdikinin kesinleşmesine gerek yoktur. Aksinin kabulü konkordato kurumunu işlemez hale getireceği gibi, diğer alacaklılar yönünde de aleyhlerine sonuç doğurur. Ancak İİK’nun 304. Maddesinde öngörülen hacizlerin düşmesi için, doğuracağı kesin sonuç bakımından konkordato tasdik kararının kesinleşmesi gerekir. İcra mahkemesince şikâyetin bu çerçevede değerlendirilip takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile ret kararı verilmesi isabetsizdir.(Yarg. 12. HD, 8.11.2005)

Mühlet İçinde Komiserin Onayıyla Doğmuş Borçların Akıbeti

Mühlet içinde komiserin onayıyla doğmuş borçlar hakkında takip yasağı yoktur. Bu yüzden bu borçlara konkordato ilan edilmemiş gibi takip başlatmak veya icra takip işlemleri yapmak mümkündür. Bu borçlar, müstakbel bir iflas durumunda da masa borcu olarak karşımıza çıkarlar. 

Takip Yasağına Aykırı Olarak Başlamış İcra Takip İşlemlerinin Akıbeti

İcra dairesinin takip yasağına aykırı olarak yaptığı icra takip işlemleri mutlak butlanla batıldır. (Kuru, El Kitabı, s. 1462; Kale, Öztek-Konkordato Şerhi, m. 294, No. 8. Karş. Pekcanıtez/Erdönmez, s. 94)(Kale, 2018: 216; Altay ve Eskiocak, 2018: 104)

Geçici mühlet ile başlayan takip yasağı döneminde borçluya karşı takipler başlatmak mümkündür. Çünkü yukarıda da değindiğimiz üzere takip yasağı, icra takip işlemlerini kapsar. Takip talebi, icra takip işlemi olmadığından takip talebinde bulunmak takip yasağını ihlal etmez. Ne var ki takip talebini alan dairenin, ödeme emri göndermemesi gerekir. Çünkü ödeme emri gönderimi bir icra takip işlemidir. Geçici mühlet kararından sonra bu tür işlemler, takip yasağına takılacaktır. 

Doktrindeki farklı görüşlere göre takip yasağına rağmen icra takip işlemleri yapan dairenin işlemlerinin akıbeti yokluk veya mutlak butlan olmalıdır. Bu noktada takip yasağının doğasına uygun olanın hangisi olduğunu belirlemek için mutlak butlan ve yokluğu açıklamak gerekir.

İcra müdürünün, takip yasağına rağmen icra takip işlemi yapması da kanunun emredici hükümlerine ve kamu düzenine aykırıdır. Kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğu açık olmakla birlike kamu düzenine aykırılığı da açıktır. Şöyle ki:

Konkordato Mühletinde Kamu Yararı

Mühlet içinde takip yasağı, borçlunun kendisini toparlamasını sağlaması amacına yöneliktir. Konkordato müessesesi, borçlunun tekrardan borçlarını ödeyebilir hale gelmesini sağlamak için hüküm altına alınmıştır. Konkordato döneminde, alacaklıların da kabul ettiği konkordato projesine uygun bir süreç yürümesi gerekir. Bu şekilde borçlu, karşılayamadığı ve kendisini iflasa götürme tehlikesi bulunan borçlarını ödeyerek konkordato sürecinden çıkacaktır.

Bu durum, yalnız borçlunun lehine sonuçlar doğurmaz. Konkordato döneminde projedeki plana göre borçlarını ödeyen borçlu, muhtemelen iflasında kendisindeki alacaklarının tamamını tahsil etmeme ihtimali olan alacaklılarını da mağdur etmemiş olur. Normal şartlar altında borçlunun iflasıyla bazı alacaklarını tahsil edemeyecek olan alacaklı, konkordato müessesesinin koruması altındaki bir başka taraftır. Konkordato sürecini projeye uygun olarak yürüten borçlu, iflastan kurtularak yeniden sağlıklı şekilde üretime dönecektir. Bu süreç içinde takip yasağı sayesinde iflas etmeyen borçlu, borçlarını da ödemiş olacaktır. 

Alacaklının durumundaki 3. Kişiye zarar veren işlemin de kamu yararına aykırı görülmesi yerinde olacaktır. İcra İflas Kanunumuzun temeli olan İsviçre İcra İflas Kanunu da 22. Maddesinde kamu yararına veya 3. Kişilerin çıkarlarına aykırılık durumunda işlemin kesin hükümsüz olduğunu hüküm altına almıştır

Sont nulles les mesures contraires à des dispositions édictées dans l’intérêt public ou dans l’intérêt de personnes qui ne sont pas parties à la procédure. Les autorités de surveillance constatent la nullité indépendamment de toute plainte.

Ayrıca hükümde, bu durumların re’sen incelenmesi gerektiği de yazmaktadır.

Konkordato süreci ve takip yasağı sayesinde iflas ihtimali ortadan kalkan borçlu, üretime ve istihdama da devam edecektir. Bu yüzden konkordato sürecinin projeye uygun ilerlemesi ve başarıya ulaşması kamu yararına da hizmet edecektir. Bu sayede birçok insanın işsiz kalmasının önüne geçmek de mümkün olacaktır. Aynı zamanda katma değer üreterek ülke ekonomisine katkıda bulunan şirket de ayakta kalır ve üretime devam eder. Bu durumda konkordato sürecinin başarıya ulaşmasının kamu yararına olduğu açıktır.

Takip Yasağının İşlevi ve Kamu Yararı

Takip yasağı, geçici mühletten itibaren borçlunun kendini toparlaması için bir vasıtadır. Bu vasıta sayesinde borçlu, üretim araçlarının haczi endişesi yaşamayacaktır. Borçlunun üretim araçları ve sair taşınır ve taşınmaz malları onun elinde kalmaya devam edecektir. Bu malların haczi, satışı veya muhafazası mümkün değildir. Bu sayede borçlu, mallarını üretimde kullanmaya devam edecektir.

Ayrıca borçlu, böyle mallarının haczinin mümkün olmamasının dışında bazı avantajlara da sahiptir. Örneğin projede gördüğü ödemeler dışında borç ödemeleri yapması gerekmez. Bu dönem içinde rehinli borçları dışında borçlarına faiz de işlemeyeceğinden borçlunun kendini toparlaması mümkün olur. Borçlu, zaten borçlarını ödemekte güçlüğe düştüğü için konkordato ilan etmişken ödeme emirleriyle meşgul olmamış olacaktır.

Kamu Yararına Aykırılık Sebebiyle Şikayet

İİK, icra dairesi müdürünün işlemlerine karşı icra mahkemesinde şikayet yolu açmıştır. Şikayet, icra hukukuna özel bir çaredir, dava değildir. İcra müdürünü şikayet, bazı durumlarda 7 günlük süreye bağlıyken bazı durumlarda herhangi bir süreye bağlı değildir. Süresiz olarak bu sebeplerle şikayette bulunmak mümkündür.

İİK m.16’da dört farklı şikayet sebebi karşımıza çıkar:

  1. Kanuna Aykırılık(7 Gün Süreli)
  2. Yapılan İşlemin Olaya Uygun Olmaması(7 Gün Süreli)
  3. Hakkın Sebepsiz Olarak Sürüncemede Bırakılması(Süresiz)
  4. Hakkın Yerine Getirilmemesi(Süresiz)

Bunun yanında yargı kararları ve doktrinde kabul gören bir diğer şikayet sebebi de kamu yararına aykırılıktır. Bu şikayet sebebini de süresiz olarak öne sürmek mümkündür. Zira takip yasağına aykırılık da kamu düzenini ilgilendirir.(Uyar, T.: İcra ve İflas Hukukunda Şikayet Sebepleri(I), TBB Dergisi Yıl: 2004, Sayı: 50 s. 101.)

Sonuç Olarak

Borçlunun konkordato başvurusundaki tüm belgeleri eksiksiz mahkemeye sunduğu taktirde mahkeme, 3 aylık geçici mühleti başlatır. Bu mühletin başlamasıyla beraber takip yasağı da başlamış olur. Bu durumda borçluya karşı rehnin paraya çevrilmesi yolu dışında hiçbir takip başlatılamaması gerekir. Ayrıca başlamış takipler de durur. 

Takip yasağı, icra takip işlemlerini kapsar ve icra müdürünün bu işlemleri yapmasını yasaklar. Ne var ki müdürlerin bu yasağa aykırı olarak icra takip işlemleri yapmaları mümkündür. Bu durumda yapmak gereken, icra müdürünü icra mahkemesine şikayettir. İcra müdürünü kamu yararına aykırı işlemi yüzünden şikayet edeceğimizden, herhangi bir süre sınırlaması bulunmamaktadır. 

Bu durumda icra müdürünün yapmış olduğu icra takip işlemleri, baştan beri hükümsüz hale gelecektir. Çünkü bu işlemler, kamunun ve kamunun içinde bulunmasının yanında sözleşmenin üçüncü tarafı olan alacaklının da zararınadır. Bu yüzden işlemler, kesin hükümsüzlük ile batıl olacaktır. İcra müdürünün yanlış yaptığı işlemlerde nispi butlan sebepleri olan irade fesatları veya yokluk sebebi olan irade açıklamalarının eksikliği gibi durumlar yoktur. Bu sorunların olmadığı ancak kanunun emredici hükümlerine, kamu yararına ve üçüncü kişilerin çıkarlarına aykırı olan takip yasağına aykırı icra takip işlemlerinin kesin hükümsüzlüğünü süresiz olarak ileri sürmek gerekir.

İcra muamelesini şikayet, icra dairesinin bağlı olduğu icra hukuk mahkemesine yapılır. Kambiyo senetlerine dayalı takiplerde şikayeti, Asliye Ticaret mahkemesine yapmak gerekir. İhtiyati tedbir kararının uygulanmasıyla alakalı şikayetleri ise ihtiyati tedbir kararını veren mahkeme inceler. 

“Konkordato Takip yasağı ve Takip Yasağından Sonra Başlatılan Takiplerin Durumu” için 4 yorum

  1. Geri bildirim: Türkiye’nin İlk İklim Kanunu Neleri Değiştiriyor?

  2. Geri bildirim: Medeni Hukuk Müeyyideleri: Nispi Butlan, Mutlak Butlan ve Yokluk - avkaanozer.com

  3. Geri bildirim: Konkordato Nedir? Konkordato Nedir? Konkordato Süreci: Amaç, İşleyiş ve Etkileri

  4. Geri bildirim: Çekin Zayi Olması Durumunda İzlenecek Hukuki Yollar - avkaanozer.com

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir