İşveren Vekili, İş Güvencesi ve İşçilik Alacakları

İşveren Vekili Kimdir?

4857 sayılı Kanun’un “tanımlar” başlıklı 2. maddesinin beşinci ve altıncı fıkralarına bakalım. Buna göre işveren vekili, işveren adına hareket ediyor olmalıdır. Bunun yanında işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimselere işveren vekili deriz. İşveren vekilinin bu sıfatla işçilere karşı işlem ve yükümlülüklerinden doğrudan işveren sorumludur. Yine aynı maddeye göre kanunda işveren için öngörülen her çeşit sorumluluk ve zorunluluklar işveren vekili hakkında da uygulanır. İşveren vekilliği sıfatı, işçilere tanınan hak ve yükümlülükleri ortadan kaldırmaz.

Vekâlet verilen kişilerden birini işveren vekili olarak atamak mümkündür. Bu kişiler dışında başka bir kişinin işveren vekili olarak görevi de mümkündür. Ancak işverenin herhangi bir işi kendi adına yerine getirmesi için yetkilendirdiği herkes işveren vekili olmaz. İşveren vekiline işverenin vereceği temsil yetkisi; işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev almayı kapsamalıdır. Yönetimde bir görev verilmemiş ise salt temsil yetkisi verdiği kişiler işveren vekili olmaz. Örneğin, bir işçisine sadece bankadaki paraları çekme görevi veren işveren, onu işveren vekili yapmış olmaz.

İşçi karşısında işveren görünümünde olan işveren vekilleri işçi gibi iş güvencesinden yararlanamazlar. İş Kanunu 18/son fıkraya bakalım. “İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları” ile “işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve çıkarma yetkisi bulunan” işçiler işveren vekilidir. Bu sebepten, bu kişilerin iş güvencesi yoktur. Ancak bu ünvanların kullanımı işçiyi tek başına iş güvencesi kapsamı dışına itmez. Önemli olan, kişinin temsil yetkisi olup olmadığı ve işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir.

Konuyla Alakalı Yargıtay Kararı

4857 sayılı İş Kanunu’nun 18. maddesi uyarınca işçinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanabilmesi işçinin işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları veya işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekili konumunda bulunmaması gerekir. İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri her şeyden önce, işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olduğuna göre, işletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Ancak belirtelim ki, genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanı iş güvencesini ortadan kaldırmaz. Bu unvanlar tek başına iş güvencesi kapsamı dışında bulunma sonucunu doğurmaz.

İşveren Vekili Olmanın Şartları

İşveren vekili olmak, iki koşulda mümkündür. Koşullardan birini sağlayan işçi, işveren vekilidir. Bu sebepten, diğer işçiler gibi iş güvencesi hükümlerinden yararlanamaz.

İşveren vekili olmanın şartlarına geçmeden, iş güvencesinin ne olduğundan bahsetmemiz gerekir. İş güvencesi, belli koşulları sağlayan işçinin iş akdinin güvence altında olduğunu belirten kurumdur. Bu koşullar, işçinin işyerinde en az 6 aydır çalışıyor olmasını gerektirir. Ayrıca işyerinin en az 30 işçiyi istihdam ediyor olması da şarttır. Bunun yanında işçi, işveren vekili olmamalı ve belirsiz süreli iş sözleşmesiyle çalışıyor olmalıdır. İş güvencesinin işçi için en önemli faydalarından biri, işçinin iş sözleşmesinin feshini zorlaştırmasıdır. İş güvencesi altında olmasına rağmen işi haklı olmayan sebeple sona eren işçi, kıdem tazminatı alacaktır. Kıdem tazminatına hak kazanmayı sağlayacak fesih sebeplerini işlediğimiz şu yazımız da ilginizi çekecektir.

İşveren vekili olmak için şu iki koşuldan birini sağlamak gerekir:

  1. İşçi, işletmenin tamamını sevk ve idareye yetkilidir
  2. İşçi, işyerinin tamamını sevk ve idareye, ayrıca işçi alıp çıkarmaya  yetkilidir

Bu iki durumdan birine giren işçi, işvereni temsil yetkisine de sahipse işveren vekilidir. Bu yüzden, iş güvencesinden yararlanması mümkün olamaz. Bu durum, Yargıtay kararlarında da hüküm altındadır:

İş Güvencesinden Yararlanamayacaklar Hakkında İçtihat

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekilleri, işletmenin bütününü idare eden işveren vekilleri ile yardımcıları olmalıdır. İşletmenin tümünü yöneten genel müdürler ile yardımcıları iş güvencesi hükümlerinden yararlanamayacaktır. Belirtelim ki, işyerinde genel müdür veya genel müdür yardımcısı unvanı tek başına iş güvencesini kaldırmaz. Önemli olan, işveren vekilinin temsil yetkisidir. Ayrıca işletmenin bütününü yönetip yönetmediğidir. Bu hususta  görev tanımı ve konumuna bakmak gerekir. 

İş güvencesinden yararlanamayacak işveren vekillerinin ikinci grubunu, işletmenin değil  işyerinin bütününü yöneten ve işçiyi alıp çıkarmaya yetkin işveren vekilleridir. Buna göre, işletmenin bütününü sevk ve idare edenler, başka şart aramadan işveren vekili olur.

İşyerinin tümünü sevk ve idare ile işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi katlanmış olarak, birlikte aranır. Dolayısıyla bir banka şubesi müdürü ile fabrika müdürü, işyerini sevk ve idare etmekle beraber, özgür iradesi ile işçi alma  ve işten çıkarma yetkisi yoksa İş Kanunu anlamında işveren vekili sayılmaz. İş güvencesinden yararlanır. (YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ. Esas No :2007 / 35813 Karar No :2008 / 11429 Karar Tarihi:05.05.2008)

İşveren Vekilinin Hakları ve Yükümlülükleri

Yani işveren vekili de işçidir. İşveren vekilinin bu sıfatı, onun işçilik alacaklarını ortadan kaldırmayacaktır. Bunun iki istisnası vardır:

  • 1. İlki işveren vekili olan kişinin iş güvencesinden yararlanamamasıdır.
  • 2. İkincisi aynı zamanda işveren vekili olan üst düzey yöneticilerin fazla mesai ücretine hak kazanamamasıdır. Üst düzey yöneticinin kim olduğuna ve hakları ile yükümlülüklerine yazımızın ileri safhalarında değiniyoruz.

İşveren vekilinin vekilliğinin iş güvencesini ortadan kaldıracağını kanun şu şekilde açıklıyor:

“İşletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekilleri hakkında bu madde, 19 ve 21. maddeler ile 25. maddenin son fıkrası uygulanmaz.”

Kanunda gördüğümüz üzere vekili hakkında uygulayamayacağımız hükümler şunlardır:

18. Madde: Feshin haklı sebebe dayanması gerekliliği

19.Madde: Sözleşmenin feshinde usul

21. Madde: Geçersiz sebeple feshin sonuçları

25. Maddenin son fıkrası: İşçinin feshinin haksız sebebe dayanmasına karşı dava hakkı

Yukarıdaki maddeler de işveren vekilinin iş güvencesinden yararlanamamasını ortaya koyan maddeler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu haliyle işveren vekilinin iş güvencesinden yararlanamayacağını görmüş oluyoruz.

Üst Düzey Yönetici, İşveren Vekili ve İşçi Arasındaki Fark

Üst düzey yönetici, işveren vekili ve işçi arasındaki farkı belirlemek önemlidir. Çünkü bu rollerde çalışan işçilerin hak ve yükümlülükleri birbirinden farklıdır. Vekil, işçinin sahip olduğu iş güvencesi hakkına sahip değildir. Bunun yanında üst düzey yönetici de onun sahip olduğu fazla mesai hakkına sahip olamaz. Bu yüzden işyerinde çalışan kişinin rolünün tespiti büyük önem taşır.

İşveren ile işveren vekili arasında vekalet ilişkisi dışında bir hizmet sözleşmesi de olması asıldır. Bunun aksine bir durum yoksa  vekil de işçi olmaya devam eder. İşveren vekilinin diğer işçilerden farkı, fazladan yetki ve sorumluluklarıdır. İşveren vekili, işletmenin tamamını sevk ve idare eder. Veya işyerinin tamamını sevk ve idare eder ve işçi alımı ile çıkartmasına yetkilidir.

Bunun yanında işveren vekili, üst düzey yönetici olabilir. Üst düzey yönetici, işveren vekili olmakla bunun dışında da bazı yetkilere sahiptir. Öncelikle üst düzey yönetici, diğer işveren vekillerinden farklı olarak kendi mesai saatlerini kendisi belirler. Bunun yanında üst düzey yönetici, çok yüksek bir maaşla çalışıyor olmalıdır. Bu bağlamda çok yüksek maaş ifadesi, asgari ücretin 4,67 katı maaşı gibi ücretleri ifade eder. Ayrıca üst düzey yöneticinin yönetimi altında olan işyerinde onun da bir yöneticisi bulunmamalıdır. Aksi halde mesaisini kendi isteğine göre belirleme gibi hakları olmayacaktır. Bu yüzden üst düzey yönetici olarak görmemiz de imkan dahilinde değildir.

Ne var ki bu husus, kendisinin üstünde herhangi bir yönetici olan hiçbir işveren vekilinin üst düzey yönetici olamayacağı anlamına gelmez. Üst düzey yöneticinin üstündeki yöneticinin, onunla aynı işyerinde bulunmaması yeterlidir.  

Konu Hakkında Akademik Görüşler

Üst düzey yöneticiler, diğer işveren vekillerine göre işletmesel hiyerarşide daha yukarıda olup işin yürütümü açısından daha geniş bir otonomiye sahiptirler. Ayrıca diğer işveren vekillerine nazaran üst düzey yöneticilerin daha yüksek ücret almaları beklenir.(Canan Ünal Adınır, İş Hukukunda Üst Düzey Yöneticiler, Onikilevha Yayınları, İstanbul 2023, sayfa 32)

Üst düzey yöneticilik kavramı özellikle işletme veya işyeri hiyerarşisinde belirli bir seviyenin üzerinde, çoğu zaman ücret seviyeleri de diğer işçilerin açıkça üzerinde olan işveren vekilleri için kullanılmaktadır.( H. Mollamahmutoğlu, M. Astarlı, U. Baysal, İş Hukuku, Güncellenmiş 7.Baskı, Lykeıon Yayınları, sayfa 238)

Üst düzey yöneticinin işveren vekilinden farkı ve fazla mesai alacağına hak kazanamayacağı önemlidir. Bu hususlar, aşağıdaki Yargıtay kararlarında açıkça hüküm altındadır:

Davacının iş yerinde kendi işi gibi çalıştığını; diğer davacı tanığı C. Z. ise iş yerinde çalışmadığını ancak firmasının davalıya ait iş yerinden akaryakıt aldığını, davacının istasyonda yüksek amir olduğunu, üstünün bulunmadığını, özel bir yere gitmek için kimseden izin almasının gerekmediğini beyan etmişlerdir.


Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular ışığında, dosya kapsamına göre, davalıya ait iş yerinde işletme müdürü olarak çalışan davacının, kendisine emir ve talimat veren daha üst düzeyde bir yöneticinin bulunduğu hususunun ispat edilemediği sabittir. Öte yandan, dava dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgelerden, davacının fesih tarihi olan 31.03.2010 tarihi itibariyle ücretinin brüt 7.500,00TL olduğu ve asgari ücretin yaklaşık on katına karşılık geldiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının davalıya ait iş yerinde üst düzey yönetici olarak çalıştığı sonucuna varılmıştır.
O hâlde, üst düzey yönetici olan, çalışma saatlerini kendisi belirleyen, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücret kendisine ödenen davacının fazla çalışma ücretine hak kazanamayacağı ortadadır.(
Hukuk Genel Kurulu 2015/3698 E.  ,  2019/469 K.)

İşveren Vekilinin Fazla Mesai Alacakları

İşveren vekillerinden üst düzey yönetici olanların fazla mesai alacak hakları yoktur. Çünkü bunlar zaten kendi mesailerini belirleme yetkileri ve aldıkları çok yüksek ücretlerle durumu telafi etmektedirler. Ne var ki işveren vekilinin böyle yetki ve ücretleri yoktur. Bu yüzden işveren vekilinin fazla mesai alacaklarına hakkı vardır

İşveren vekilinin üst düzey yöneticiden farkını açıklayarak üst düzey yöneticinin fazla çalışma hakkı bulunmadığını belirten aşağıdaki Yargıtay kararında da argumentum a contrario yoluyla işveren vekilinin fazla mesai alacaklarına hakkı olduğu görülmektedir:

“Üst düzey yönetici” kavramı salt hukuki bir kavram değildir. İşletme organizasyonu ile de yakından ilgili bir kavramdır. Bu haliyle “işveren vekili” kavramı ile ilişkilidir. Fakat bu kavramı da kapsayan bir konumu ifade ettiği söylenebilir.

4857 sayılı İş Kanununun 2 nci maddesinin dördüncü fıkrasında işveren adına hareket eden ve işin, işyerinin ve işletmenin yönetiminde görev alan kimseler “işveren vekili” olarak tanımlanmış; 18 inci maddesinde ise işletmenin bütününü sevk ve idare eden işveren vekili ve yardımcıları ile işyerinin bütününü sevk ve idare eden ve işçiyi işe alma ve işten çıkarma yetkisi bulunan işveren vekillerinin iş güvencesi hükümlerinden yararlanmayacakları belirtilmiştir.

Bu açıklamalar ışığında üst düzey yönetici, ilke olarak işyerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde işyerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren; duruma ve işyeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanabilir. Ancak aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen başka bir yönetici veya şirket ortağının bulunması halinde kişinin üst düzey yönetici olmadığının kabulü yoluna gidilebilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenebilmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik sıfatının benimsenebilmesi için kabul edilen kriterlerden biridir.

Konuyla Alakalı İçtihat

Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15.11.2006 gün ve 2006/9-676 E., 2006/727 K. ve 24.12.2008 gün ve 2008/9-774 E, 2008/785 K. sayılı kararlarında da açıkça benimsendiği üzere, işyerinde üst düzey konumda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanılması olanaklı değildir.

Bu ilkeler çerçevesinde somut olaya bakıldığında davacının şantiye şefi olduğu, şantiyede kendisine emir ve talimat veren daha üst düzeyde bir yöneticinin bulunduğu hususunun iddia ve ispat edilemediği sabittir. Öte yandan dava dilekçesi ile dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının 2008-2009 yıllarında 4.000 TL ilâ 4.500 TL gibi yüksek bir ücret aldığı düşünüldüğünde, kendisine ayrıca fazla çalışma ücreti verilmesi gerektiği kabul edilemez.

Hal böyle olunca tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.(Hukuk Genel Kurulu         2014/22-2421 E.  ,  2017/508 K.)

İşveren Vekilinin Diğer İşçilik Alacakları

İşveren vekilinin diğer işçilik alacakları özellik taşımaz. Çünkü üst düzey yönetici veya işveren vekili olan kişi de işçidir. İşçilerin anayasal dinlenme hakkından kaynaklanan UBGT, haftalık tatil veya yıllık izin gibi hakları ihlal edilemez. Bu yüzden işveren vekili ve üst düzey yönetici de bu alacaklara hak kazanır.

…işyerinde üst düzey yönetici konumunda çalışan işçinin, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretin ödenmesi durumunda ayrıca fazla mesai ücretine hak kazanamayacağı kuralı hafta tatili ve genel tatil alacaklarını kapsamamaktadır.(Y.9.HD.02.02.2021 gün, E.2019/3227, K.2021/3106)

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2022 yılında da hem hafta tatili hem de ulusal bayram ve genel tatil ücreti talepleri bakımından işçinin ücretinin yüksek olması veya çalışma saatlerini kendisinin belirlemesinin dinlenme hakkının kullanılmasına engel teşkil etmeyeceği yönünde kararlar vermiştir. Bahsedilen kararlarda üst düzey yöneticinin çalışması halinde hafta tatili ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilmiştir.( Canan Ünal Adınır, İş Hukukunda Üst Düzey Yöneticiler, Onikilevha Yayınları, İstanbul 2023, sayfa 259)

Sonuç Olarak

İşveren vekili, işçi sıfatını haiz şekilde çalışır. Ne var ki işveren vekili, diğer işçilerin aksine iş güvencesini haiz değildir. Bu yüzden iş güvencesiyle bağlantılı İş Kanunu hükümleri de işveren vekilleri hakkında uygulanmaz. İşveren, haklı sebep bildirmeden işveren vekili olan işçisini işten çıkarabilir. Böyle durumlarda işveren vekilleri, işveren vekili olmadıkları iddiasıyla dava açmaktadırlar.

İşveren vekili olmak için kişi şu iki şarttan birini sağlamalıdır:

  1. İşveren vekili olduğu iddia edilen kişi işletmenin tamamını sevk ve idare ediyor olmalıdır.
  2. İşveren vekili olduğu iddia edilen kişi işyerinin tamamını sevk ve idare ediyor olmalıdır. Bunun yanında işçi alma ve çıkarma yetkisine sahip olmalıdır.

Bu iki grup içinde bulunmayan kişiler, işveren vekili olmadıkları için iş güvencesi hükümlerinden yararlanırlar. 

İşveren vekili, fazla çalışma ücretlerini alabilir. Burada herhangi bir sorun yoktur. Fazla çalışma ücretini, üst düzey yönetici alamaz. Gördüğümüz üzere, üst düzey yönetici de işveren vekilidir ancak her işveren vekili üst düzey yönetici değildir. 

Üst Düzey Yönetici

Üst düzey yönetici, ilke olarak işyerinde işveren vekili sıfatını taşımanın ötesinde bir konumdadır. Bu bağlamda o, işyerinin bütününü sevk ve idare eden, işçilerin çalışmalarını ve çalışma saatlerini düzenleyerek onlara emir ve talimat veren, duruma ve iş yeri düzenine göre işe alma ve işçi çıkarma yetkisini de taşıyabilen kimse olarak tanımlanabilir. Ancak aynı yerde kendisine görev ve talimat vererek denetleyen, çalışma saatlerini belirleyen başka bir yönetici veya şirket ortağının bulunması hâlinde kişinin üst düzey yönetici olmadığının kabulü yoluna gidilebilir. Çalışma gün ve saatlerinin bizzat belirlenebilmesi yetkisi de üst düzey yöneticilik sıfatının benimsenebilmesi için kabul edilen kriterlerden biridir.

Üst düzey yönetici, kendi mesai saatlerini kendisi belirleyebiliyor olmalıdır. İş yapısına göre üst düzey yöneticinin de bir yöneticiye tabi olması onun üst düzey yöneticilik sıfatını ortadan kaldırmaz. Üst düzey yöneticinin bir yöneticisi olmasının onun üst düzey yöneticilik sıfatını ortadan kaldırması için işyerinde beraber çalışılması ve üst düzey yönetici olduğu iddia edilen kişinin kendi mesai saatlerini kendisi seçemeyip bunun gibi konularda o yöneticiye tabi olması aranır.

Bunun yanında üst düzey yönetici, işyerindekilere göre çok yüksek bir ücretle çalışıyor olmalıdır. Bu ücret yukarıdaki kararların birinde 4,67 asgari ücret, bir diğerinde 10 asgari ücret olarak belirlenmiştir. Bu ücretleri alan işveren vekillerinin diğer üst düzey yöneticilik şartlarını da sağlamaları durumunda fazla mesai alacaklarına hak kazanamayacakları belirtilmiştir. Bunun sebebi, bunların yaptığı işlerin doğası gereği kendi mesai saatlerini kendilerinin belirlemesi ve zaten fazladan yaptıkları mesailerin de çok yüksek maaşlarıyla telafi edildiği düşüncesidir.

Diğer İşveren Alacakları

Ne var ki işveren vekili veya üst düzey yönetici olmak, kişinin anayasal dinlenme hakkını ortadan kaldıramayacağından UBGT, haftalık tatil veya yıllık izin taleplerini de etkilemez. Bu alacaklar normal şekilde talep edilir.

Kısacası, işveren vekili olmak fazla mesai almaya engel değilken üst düzey yönetici olmak engeldir. Bunun yanında işveren vekili olmak iş güvencesinin kaybına sebep olur. İşveren vekilliği elinden alınan işçi, iş güvencesine de yeniden kavuşur.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir